Doğa ile Modanın Buluştuğu Adres: Organibu

'Daha az pamuk, daha az su, daha az organik boya ve daha çok doğa' mottosuyla karşımıza çıkan Organibu markası; bizleri bir yandan doğayı korurken, diğer yandan ise tarzımı yansıtma konusunda harekete geçiriyor. Ünlü fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede ve Haldun Demirhisar tarafından oluşturan bu markanın tek bir amacı var; gün geçtikçe elimizden kayıp giden doğanın olabildiğince korunmasını sağlamak... 

Doğayı Koruyarak Tarz Olmanın Yeni Adresi

%100 organik kumaştan ve %100 organik iplikten üretilen tişörtleri gerçekten de alışılmışın dışında tasarımlara sahip.. Özellikle, turp ve domates figürlerinin ön plana çıktığını gördüğümüz bu tişörtleri fotoğraflayan ise; hepimizin yakından tanıdığı ve sevdiği Bennu Gerede! 

Bennu Gerede ve Haldun Demirhisar işbirliği ile proje hayata geçirilmiş.

Doğayı korunmayı amaç haline getirmiş Organibu; ürünlerini de sınırlı sayıda üretmeyi tercih ediyor. Ancak, bunun nedeni düşündüğünüz gibi pahada büyük özel koleksiyonlar yaratmak değil. Tam tersine yine çevreyi korumak birinci öncelikleri olduğundan, ihtiyaç duyuldukça ve talep edildikçe yeniden üretmeyi tercih ediyorlar. 

Hem sade, hem şık tasarımlara sahip 

En çok hoşuma giden ve ilgimi çeken nokta ise, satın aldığınız bir tişörtün yanında size hediye edilen ve bir tüpün içerisinde bulunan tohumlar. Tam olarak 150 yıllık olan bu tohumlarla birlikte doğanın mucizesine bire bir şahit olma fırsatı da sunuluyor. 

Beraberinde verilen tohumlar kesinlikle favorilerimden

Belki farkında değiliz ama doğa olmazsa biz insanlar da var olamayız. Bu nedenle, Bennu Gerede ve Haldun Demirhisar'ın işbirliğiyle ortaya çıkan 'Organibu' markası beni şimdiden heyecanlandırdı. Fırsatı olanlar ve tabi ki tasarımları beğenenler, denemeden geçmesin derim. Üstelik, hediye tohumlarıyla bahçeniz ya da saksılarınız da bayram edecek gibi gözüküyor. 

Cıvıl Cıvıl Renkleri ve Eğlenceli Duruşuyla Karşınızda: Karlito!

Karl Lagerfeld 'Karlito' ile karşımızda 

Ünlü bir tasarımcı, bir moda ikonuna dönüşürse ne olur? Karşımıza, cıvıl cıvıl renkleriyle ve eğlenceli duruşuyla ‘Karlito’ çıkar tabi ki… Dünyaca ünlü tasarımcı Karl Lagerfeld, Chanel’in kreatif direktörü olmasının yanı sıra, 50 yıldır da Fendi’nin muhteşem koleksiyonlarına kendi tarzını taşıyor. Ama eminim, günü geldiğinde kendisinin bir moda ikonu olarak çantalara, kıyafetlere hatta ayakkabılara taşınacağı aklının ucundan bile geçmezdi. Peki, nasıl oldu da Karl Lagerfeld, ‘Karlito’ olarak karşımıza çıktı?  

Fendi Kapsül Koleksiyonu

Karlito Anahtarlar

Aslında, hiçbir şey planlanmış değildi. Her şey, Fendi aksesuarlarının tasarımcısı Silvia Venturini’nin, bir çanta süsünü; Langerfeld’in 50. yılına özel bir hediye olarak ithaf etmesiyle başladı. 2014 kış koleksiyonunda, Cara Delevigne’nin taşıdığı bu çanta, defilenin odak noktası haline geldi. Öyle ki, defileden sonra tasarımlardan ve modellerden çok, bu çantanın üzerindeki süs konuşulmaya başlandı. Çantanın üzerinde bulunan süs ise; Karl Lagerfeld’in bir karikatürüydü. O anda bile, bu çanta süsünün bir moda ikonu haline geleceğine kimse ihtimal vermemişti. 

Bu çantalara bayıldım

Elbette ki, bu eğlenceli ve şık tasarım bir yerlerde kullanılacaktı. Ancak, kimse tek başına var olabileceğini düşünmedi. Ta ki, Lagerfeld herkesi şaşırtan bir hamleyle Fendi’nin yeni kapsül koleksiyonunu hazırlayana kadar. Pantolonlardan tişörtlere, çantalardan eşarplara ve ayakkabılara kadar Karlito artık her yerde!

Karlito Telefon Kılıfları 

Dilerseniz bir Fendi mağazına uğrayıp bu yeni koleksiyona göz atabilir, dilerseniz de evde kendiniz, kendi ‘Karlito’nuzu oluşturabilirsiniz. Bu yeni akım uzun süre devam eder mi bilmiyorum ama bu sezon oldukça moda olacağı kesinleşmiş gibi görünüyor. Eğlenceli duruşuyla benim gönlümü şimdiden fethetti, ya sizin?

İşte 'O' çanta 

Mükemmel Tasarımlarıyla 2015 İlkbahar-Yaz Gözlük Modelleri

Sezonun açılmasıyla birlikte, tarzımız da yenilenmeye başladı. Giydiğimiz paltoların yerini pareo ve bikiniler alırken; botlarımız da, espadriller ve sandaletler ile yer değiştirdi. Kış boyunca belki de en çok özlediğimiz bir başka aksesuarımıza da kavuştuk. Tabi ki, birbirinden güzel renkleri ve modelleriyle güneş gözlüklerimizden bahsediyorum. Her ne kadar, geçen sezon aldığımız gözlüklerimiz sapasağlam duruyor olsa da; yeni sezon trendlerinin cazibesine kapılmamak biraz zor olacak gibi duruyor. Gelin, mükemmel tasarımlarıyla 2015 ilkbahar-yaz gözlük modellerine birlikte bir göz atalım. 

Prada 'Machine' Koleksiyonu

Dilerseniz sadece saplarında delik olan modelleri de tercih edebilirsiniz

Bu sezon giysilerde pek kendini göstermese de, gözlüklerde maskülen çizgiler kendisini bulmaya devam ediyor. Erkeksi ve kalın çerçeveli modelleri içerisinde barındıran Prada ‘Machine’ koleksiyonuyla; feminen kıyafetinize ya da plaj tarzınıza maskülen bir hava vermenizi mümkün kılıyor. İki zıt tarzın buluşması nasıl olur diye düşünmeyin. Bu gözlüklerle, özellikle plajda bütün dikkatleri kendinize çekeceksiniz. 

Burberry 2015 Koleksiyonu

Geniş çerçeveli gözlüklerden hoşlananlar da düşünülmüş

Pastel renklerin moda üzerindeki ağırlığından söz etmiştik. Gözlükler de ise, bej tonları hakimiyetini uzun süre koruyacak gibi duruyor. Özellikle, neon renklerden sıkılmış olanlar için bir ilaç niteliğinde olan bu renkler; kendini Burberry’nin yeni koleksiyonunda gösteriyor. Klasik ekose desenlerini, güneş gözlüklerine de yansıtan yeni koleksiyonun da Burberry; pastel ve özellikle bej tonlarına ağırlık veriyor. 

Sizce de farklı bir hava katmıyor mu?

İlkbahar-Yaz sezonunu tümüyle etkisi altına alan ‘retro’ çizgileri, gözlüklerde de görüyoruz. Özellikle, yuvarlak çerçeveli gözlük trendinin bu sezon da ön planda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yüzünüze farklı bir hava verecek bu modelleri daha önce denemediyseniz; bu sezon fırsatını bulmuşken kaçırmayın derim. 

Her daim hakim Neon renkler

Her ne kadar pastel tonlar ön planda desek de, eğer ‘neon’dan ve parlak renklerden vazgeçemem diyorsanız; gönül rahatlığıyla bu sezon da kullanabilirsiniz. Görünen o ki; moda sürekli değişse de, bu cıvıl cıvıl renkler ağırlığını uzun süre koruyacak. 

Dolce&Gabanna 'Enchanted Beauties' Serisi

Şık ve zarif Miu Miu 2015 Koleksiyonu

Dolce&Gabanna, ‘Enchanted Beauties’ koleksiyonuyla, şık ve sofistike görünmek isteyenlerin imdadına koşuyor. Çerçeve kısımlarındaki şık tasarımlarıyla göz kamaştıran bu koleksiyon, kıyafetinizin ayrılmaz bir parçası olacak gibi duruyor. Bu koleksiyonun tarzını yansıtmadığını düşünenler için, daha sade ve bir o kadar da şık modelleriyle Miu Miu’nun sunduğu ‘Rasoir’ ve ‘Noir’ tasarımlarını deneyebilirsiniz. 

Hafif ve Klasik Ray Ban Modelleri

Son olarak, benim gibi; klasikten ve hafiflikten vazgeçmem diyenler için, Ray-Ban yine yanı başımızda. Koyu renk seçeneği sunduğu gibi, renkli modelleri de olan bu gözlükler ile; bir taraftan şıklığınızı korurken, diğer yandan gözünüzdeki varlıklarını unutucaksınız. 

Sezonun En Moda Renkleri, Kumaşları ve Desenleri

Her kadın, sezon modasına uyum sağlamak ister. Daha doğrusu, ihtiyacı olan sezon modası içerisinde kendini bulmaktır. Özellikle mevsimin ilk aylarında, çoğumuz birer dergi alıp, o sezon nelerin moda olduğuna şöyle bir göz atarız. Daha sonra, kendi tarzımıza en uygun olanları seçip, o ana kadar hiç denemediğimiz, değişik kombinler yaratırız. Karakterimizi en iyi yansıtacak renkleri ve kumaşları bulmaya çalışırız. İçlerinden ‘oo geç kaldın, biz çoktan bu yaz ki tarzımızı bulduk’ diyenleriniz olduğunu tahmin edebiliyorum. Süetin yaza damgasını vuruşundan, 70’lerin ani dönüşünden ve pötikarenin giderek artan çizgisinden bir çoğunuzun haberi olsa da, bu sezonun favori renkleri ve desenleri üzerinden yine de bir geçmek istiyorum. 

İster işe, ister gezmeye süet her daim çok kullanışlı

Bu yaza damgasını vuran en önemli kumaşlardan biri de süet. Farklı tasarımcıların ön plana çıkarttığı süet modeller kendilerini eteklerde, elbiselerde, çantalarda ve hatta gömleklerde oldukça sık gösterecek gibi duruyor. Yaza uygun, ince süet kumaşlardan tasarlanan bu modeller, sizi serin tuttuğu gibi, şık ve zarif bir görünüm de sağlıyor. 

Çantalardan sonra püsküller, eteklerin de vazgeçilmezi

Sezona girerken karşımıza çıkan ve etkisini gün geçtikçe arttıran bir başka trend ise; püsküller. İlk olarak çantalarda kendisini bulan püskül; eteklerin de vazgeçilmezi olma yolunda ilerliyor. Tarzınıza farklı bir hava katacak bu detayı, yaz aylarında denemeden geçmeyin derim. 

Beyazın gücü bambaşka

Her yaz olduğu gibi, bu yaz da beyazın gücü kendini gösteriyor. Bronz bir tenle, tezat bir ton oluşturan beyaz, bu sezon karşımıza bir bütün olarak çıkıyor. ‘Baştan aşağı beyaz’ olarak adlandırılan bu akım ile birlikte; etrafta bluzundan, ayakkabısına ve aksesuarına beyaz olan bir çok kişi görecekmişiz gibi duruyor. 

Dikey çizgilerle hem fazla kilolarınızdan kurtulun, hem de boyunuzu uzatın

Çizgiler, bikini ve mayolarda olduğu gibi, giysilerde de bu sezon çok moda. Daha çok siyah ve beyaz renklerde karşımıza çıkan bu trend; diagonal, düz ve yatay çizgilerden oluşuyor. Kimisi tasarımcı giysi de bir bütün olarak çizgileri kullanmayı tercih ederken; kimisi ise renklerle kombinleyerek, daha sade tasarımlara yöneliyor. 

Dantel modası uzun süre ağırlığını koruyacak gibi gözüküyor

Annelerimizin ve anneannelerimizin dantel örtüleriyle çok dalga geçmişliğimiz vardır. Gün gelip de moda olacağını kim tahmin edebilirdi ki? Geçen seneden başlayarak popülerliğini giderek arttıran dantel kumaş, özellikle beyaz elbiselerin vazgeçilmezi konumunda. 

70'lerin inanılmaz dönüşünden mutlu olmayan var mı?

70’lerin hippi tarzı geri döndü! İspanyol paçalar, platform ayakkabılar ve renklerin kardeşliği bu yaz her yerde egemen olacak. 70’lerin özgür ruhunu üzerinde taşımak isteyenler için, bu yaz kaçırılmaz bir fırsat gibi görünüyor. 

Baştan aşağı kare modası

Son olarak, yaza ağırlığını koyacak desenlerden birisi de, kare.. Zaman zaman hepimiz kareli gömlekler giyeriz. Ancak, burada bahsedilen akım, gömlektekilerden biraz daha farklı. Bu sezon karenin elbiseden pantolona, aksesuardan ayakkabıya, her yerde kullanıldığına şahit olacağız. 

Ayakkabılar 'Shoes: Pain and Pleasure' Sergisi'nde Buluşuyor!

Tarihten bugüne, tutkunu olduğumuz ayakkabıların dönüşümü

‘Bir kadın için önemli olan rahatlık değil, şıklıktır’ sözünü sıkça duyarız. Yanlış bir tarafı da yoktur bu sözün… Örneğin, bir gece elbisesi seçerken ilk baktığımız nokta; rahat olup olmadığımız değil, üzerimizde nasıl durduğu, bize yakışıp yakışmadığı ve güzel görünüp görünmediğimizdir. Peki, bu sözün altında bizi en çok zorlayan ve adeta bir şıklık yarışına girdiğimiz ürün hangisidir? Şüphesiz, bir çoğumuzun cevabı aynı olacak ve ayakkabı seçeneği en çok talebi görecektir. Giydiğimiz bir elbisenin, en büyük tamamlayıcısı olan ayakkabılarımız bizim için muazzam bir önem taşır. Evden topuklularımızla havalı bir şekilde çıkarken, gecenin sonunda ayaklarımızın ne hale geleceğini düşünmeyiz bile. Tam da bu noktada, çoğu kadının ilgisini çekeceğini düşündüğüm olağanüstü bir sergiden söz etmek istiyorum. 

Kategori Kategori Ayakkabı Keyfi

El işçiliğinin değeri pahabiçilemez

Londra’da, Victoria and Albert Müzesi’nde sergilenen ‘Shoes: Pain and Pleasure’ sergisi, ayakkabıların tarihsel gelişimini anlattığı gibi, tercihte bulunurken, ikileminde kaldığımız ‘acı ve zevk’ faktörlerine de dikkat çekiyor. 250’den fazla ayakkabının sergilendiği bu etkinliğin hazırlanması tam beş sene sürmüş. Serginin küratörü Helen Perssan; işin en zor tarafının seçim yapmak olduğunu belirtiyor. E kolay değil… Düşünsenize; iki bin yıl öncesinden bu yana tasarlanmış ve dünyanın dört bir tarafından toplanmış, sayısı 3000’nin üzerinde  olan ayakkabı içerisinden, yalnızca bir kaç yüz tanesini seçme şansınız bulunuyor. 

Dikkat çekici bir model

Sergiyi ziyaret edenler, herkesin en az bir kere görmesi gerektiğini söylüyorlar. Değişik kategoriler altında toplanan ayakkabılar arasında, Mısır uygarlığından kalmış altın yapraklarla dekore edilmiş sandaletten tutun, Vivienne Westwood tasarımı, ünlü platform topuklu ayakkabılara kadar her türlü tasarım mevcut. Anlayacağınız, bu sergi hem ayakkabı tutkumuzu gözler önüne seriyor, hem de bizi tarihsel ve kültürel bir yolculuğa çıkarıyor. Manolo Blahnik, Christian Louboutin, Jimmy Choo gibi bugün hepimizin hayranı olduğu ayakkabı tasarımcılarının yanı sıra; Marilyn Monroe, Audrey Hepburn ve Kraliçe Viktorya gibi ünlü isimlerin bir zamanlar giydiği ayakkabılarla da karşılaşmanız mümkün. 

Giymek biraz imkansız gibi ama güzelliğine diyecek yok

Size de çok tanıdık bir masalı hatırlatmadı mı? 

Henüz ben de gitmedim. Ama 31 Ocak 2016’ya kadar, Londra’da Victoria and Albert Müzesi’nde sergilenecek olan bu ayakkabılar diyarına bir yolculuk yapmayı düşünüyorum. Vaktiniz ve şansınız olursa siz de ziyaret ederek, tutkunuzun sergisini zevkle gezebilirsiniz.

Klasikten moderne bütün tasarımların buluşma noktası

Dolce & Gabanna 2015-2016 Pre-Fall Koleksiyonu

Çantalardan, telefon kaplarına Mayolika

Modası geçmeyenler kervanında uzun süredir yerini koruyan çiniler, artık kıyafetler ve aksesuarlarla buluşuyor. Özellikle yer ve duvar kaplamalarında, dekoratif ürünlerde oldukça tercih edilen çini modellerini, kıyafetlerle buluşturan Dolce & Gabanna; tasarımlarında ‘mayolika çinilerine’ özel bir yer atfediyor. Domenico Dolce ve Stefano Gabanna’nın Akdeniz’e olan ilgisi hepimizin malumudur. Bu özel ilgi alanlarından yola çıkan ikili, mavi ve beyazın birlikteliğini, hareketli çini modelleriyle buluşturuyor. 

Tam takım elbise modasına da uyum sağlıyor

Özellikle, elbise modelleri bu sene çok tercih edilenlerden olacak

Yeni öğrendiğim bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Akdenizliler için bu mayolika çinileri bolluk ve bereket anlamına geliyor. Kısacası, Dolce&Gabanna; bolluk ve bereket için bu ürünleri evimizde bulundurmak yerine, bizlere üzerimizde taşıma fırsatını sunuyor. 

Çini desenlerinin, espadrillerde bu kadar güzel duracağını kim tahmin edebilirdi?

Desenler ilk olarak çantalarda kendini gösterirken, ordan espadrillere, daha sonrasında ise kıyafetlere taşınıyor. Modeller sanatsal bir değer taşırken, aynı zamanda manevi inançlarımızı da tatmin ettiğini söylemek mümkün. Kullanılan renkler ise; hemen hemen herkesin sevdiği ve tercih ettiği, oldukça popüler olan; mavi ve beyaz.. Hatırlatmadan geçmeyelim; bu renkler 2015 yaz sezonunun da en revaçta renklerinden ikisi.. 

Bu yazın saç aksesuarı olan saç fularlarını mayolika desenlerinden seçebilirsiniz.

2015-2016 Pre-Fall koleksiyonu olarak tanıtılan bu tasarımlar; Majollica Koleksiyonu adı altında tüm Dolce & Gabanna mağazalarında satışa sunuluyor. 

Hem şık, hem farklı